BACKGROUND: This study aimed to elucidate the diagnostic significance of changes in periappendiceal fat density observed on computed tomography (CT) in patients with acute appendicitis (AA).
METHODS: Patients who underwent surgery with a diagnosis of AA based on CT findings from January 1, 2020 to December 31, 2020 were included in the study. Patients were divided into three grades. In Grade 1, the periappendiceal tissue appears hypoechoic, indicative of normal tissue. In Grade 2, the periappendiceal tissue is slightly hyperechoic but confined to the periappendiceal area. In Grade 3, dense hyperechoic areas are present not only in the periappendiceal tissue but also extend into surrounding organs and deeper tissues. The groups were compared in terms of clinical, laboratory, and pathological outcomes.
RESULTS: A total of 195 patients-131 males and 64 females-were included in the study. A correlation was identified between grade and several factors: appendix diameter, appendix wall thickness, incidence of lymphadenopathy, and duration of symptoms onset (p<0.001). Conditions such as appendicolitis, free air, and intra-abdominal abscesses were more frequently observed in Grade 3 patients compared to Grade 1 and Grade 2 patients (p=0.002, p<0.001). Both operative time and length of hospital stay were highest in Grade 3 patients (p<0.001). The rate of patients found to have a normal appendix upon pathological examination was significantly higher in Grade 1 than in Grade 2 (p=0.03).
CONCLUSION: In cases where the diagnosis is uncertain, the hyperechogenicity in periappendiceal tissue observed on CT strengthens the diagnosis of AA. Additionally, cases of AA become increasingly complex as echogenicity in periappendiceal tissue increases.
AMAÇ: Bu çalışma, akut apandisit (AA) tanısında bilgisayarlı tomografide (BT) periapendiküler yağ dokusu değişikliklerinin tanısal önemini aydınlatmayı amaçladı.
GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya 1 Ocak 2020 ile 31 Aralık 2020 tarihleri arasında BT ile AA tanısı konularak ameliyat edilen hastalar alındı. Hastalar BT'ye göre 3 sınıfa ayrıldı. Grade 1'de periapendiküler doku hipoekoik yani normaldir. Grade 2'de periapendiküler doku hafif hiperekoiktir ancak bu periapendiküler alanla sınırlıdır. Grade 3'te sadece periapendiküler dokuda değil aynı zamanda çevre organlara ve derin dokulara da uzanan yoğun hiperekoik alanlar mevcuttur. Gruplar klinik, laboratuvar ve patolojik sonuçlar açısından karşılaştırıldı.
BULGULAR: Çalışmaya 131'i erkek, 64'ü kadın olmak üzere toplam 195 hasta dahil edildi. Grade ile apendiks çapı, apendiks duvar kalınlığı, lenfadenopati varlığı ve semptomların başlangıç süresi arasında korelasyon olduğu belirlendi (p<0.001). Apandikolit, serbest hava ve karın içi apseler grade III hastalarda grade I ve II hastalara göre daha sık görüldü (p=0.002, p<0.001). Ameliyat süresi ve hastanede kalış süresi grade III hastalarda en yüksekti (p<0.001). Patoloji sonucu normal apendiks olan hastaların oranı grade I'de grade II'ye göre anlamlı derecede yüksekti (p=0.03). SONUÇ: Tanının kesin olmadığı durumlarda BT'de periapendiküler dokuda gözlenen hiperekojenite AA tanısını güçlendirmektedir. Ayrıca periapendiküler dokuda ekojenite arttıkça AA vakaları giderek daha komplike hale gelir.