BACKGROUND: The objective of this study was to investigate the relationship between the stress values on the fracture surface and union periods seen in cases of different compression amounts used to manage distal tibial diaphyseal fractures treated with intramedullary nailing (IMN).
METHODS: Ninety-five patients (mean age: 33.99±10.65 years; male: n=78, female: n=17) with tibial shaft fracture were included in the study. The patients were divided into 3 groups: No compression was used in Group 1 (33 patients), and dynamic compressive fixation was performed with IMN in Group 2 (1 mm, 32 patients) and Group 3 (1.5 mm, 30 patients). A finite element study was performed for Group 2 and Group 3.
RESULTS: The average time to achieve radiological union was 16.08±2.02, 13.54±1.52, and 12.56±1.73 weeks in Groups 1, 2, and 3, respectively. Comparatively, the union period in the non-compression group was significantly longer (p<0.001). The functional results were evaluated as excellent in 28 (85%) patients and good-medium in 5 (15%) in Group 1, excellent in 27 (92%) and good-medium in 5 (8%) in Group 2, and excellent in 26 (92%) and good-medium in 4 (8%) in Group 3.
CONCLUSION: IMN is a highly effective treatment method for tibial shaft fracture.
AMAÇ: Intramedüller çivi (IMN) uygulanan tibia distal diafiz kırığı olgularında farklı kompresyon miktarlarının kırık yüzeyindeki stres değerleri ve kaynama süreleri arasındaki ilişkiyi araştırmak.
GEREÇ VE YÖNTEM: 2006–2016 yılları arasında tibia cisim kırığı olan 95 hasta çalışmaya alındı. AO sınıflamasına göre 43-A1, 43-A2, 43-A3, Gustillo-Anderson sınıflamasına göre kapalı kırık olan hastalar çalışmaya alındı. Yetmiş sekiz hasta erkek, 17 hasta kadın olup ortalama yaş 33.99 (SS± 10.65) idi. Hastalar üç gruba ayrıldı. Grup 1’de (33 hasta) kompresyon yapılmadı. Grup 2’de (32 hasta) ve 3 (30 hasta) IMN ile dinamik kompressif tespit yapıldı. Kompresyon miktarı Grup 2’de 1 mm, Grup 3’de 1.5 mm olarak uygulandı. Hastaların ameliyat sonrası ve takiplerinde çekilen röntgen grafileri Rust kriterlerine göre, fonksiyonel sonuçlar ise Johner-Wrush kriterlerine göre değerlendirildi. Ayrıca Grup 2 ve 3’de uygulanan 1 mm ve 1.5 mm kompresyon ile ilgili sonlu eleman çalışması yapıldı. İstatistiksel olarak tek yönlü Anova, Fisher kesin testi, Pearson ki-kare, Mann-Whitney U-test ve Student t-testleri kullanıldı.
BULGULAR: Bütün hastalarda kaynama elde edildi. Radyolojik kaynama Grup 1’de ortalama 16.08 (SS±2.02) hafta, Grup 2’de 13.54 (SS±1.52) hafta ve Grup 3’de 12.56 (SS±1.73) haftada sağlandığı görüldü. Kompresyon uygulanmayan grupta kaynama süresi, kompresyon uygulanan diğer gruplara göre anlamlı düzeyde uzundu (p<0.001). Fonksiyonel sonuçlar Grup 1’de 28 (%85) hasta mükemmel, beş (%15) hasta iyi-orta, Grup 2’de 27 (%92) hasta mükemmel, beş (%8) hasta iyi-orta, Grup 3’de 26 (%92) hasta mükemmel, dört (%8) hasta iyi-orta olarak değerlendirildi. Toplam beş hastada diz önü ağrısı mevcuttu. Hiçbir hastada enfeksiyon görülmedi.
TARTIŞMA: Kilitli kompressif çiviler tibia cisim kırıklarında oldukça etkin bir tedavi yöntemidir. Çivi üzerinden uygulanan kompresyon kaynama süresini belirgin şekilde kısaltmaktadır.