p-ISSN: 1306-696x | e-ISSN: 1307-7945
Volume : 25 Issue : 6 Year : 2024

Quick Search

SCImago Journal & Country Rank
Turkish Journal of Trauma and Emergency Surgery Non-operative management of perforated peptic ulcer: A single-center experience [Ulus Travma Acil Cerrahi Derg]
Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2019; 25(6): 585-588 | DOI: 10.14744/tjtes.2019.31967

Non-operative management of perforated peptic ulcer: A single-center experience

Koray Karabulut1, Mürşit Dinçer2, Rumeysa Kevser Liman2, Sertaç Usta3
1Department of General Surgery, Memorial Sisli Hospital, İstanbul-Turkey
2Department of General Surgery, Fırat University Faculty of Medicine, Elazığ-Turkey
3Department of General Surgery, İnönü University Faculty of Medicine, Malatya-Turkey

BACKGROUND: Perforation is a rare complication of peptic ulcer. Although the most widely accepted treatment for peptic ulcer perforation is surgery, non-operative treatment can be an option in selected patients. In this study, we aimed to present our non-surgical treatment experience in peptic ulcer perforation.
METHODS: In this study, the data of the patients who were treated due to peptic ulcer perforation between January 2012 and September 2017 in our clinic were retrospectively reviewed. The diagnosis was reached by physical examination and radiologic findings. After obtaining the informed consent from the patients, non-operative treatment was performed to the selected patients who had normal vital parameters and did not have findings of generalized peritonitis in the abdominal examination. Oral food and fluid intake were stopped and intravenous fluid, antibiotics and pantoprazole were administered to all patients in this study.
RESULTS: A total of 41 patients were treated due to the diagnosis of peptic ulcer perforation in our clinic during the study period. Out of 41 patients, while 35 of the patients were operated, six of them were treated non-operatively. There were peritoneal irritation signs and symptoms in the upper quadrants on physical examination in all of the patients. None of them had generalized peritonitis. Abdominal X-ray and computed tomography were obtained from all of the patients. None of the patients in the non-operative group underwent any interventional procedure or surgery during the follow-up period. The median length of hospital stay was four days in this group. All of the patients were discharged uneventfully.
CONCLUSION: Standard treatment of peptic ulcer perforation in most of the patients is still surgical repair. Non-surgical treatment should be kept in mind as an option in the selected patients who had normal vital parameters and did not have any findings of generalized peritonitis in the abdominal examination. In this way, it may be possible to avoid unnecessary surgery and reduce the possible morbidity and mortality associated with the operation.

Keywords: Conservative treatment, non-operative treatment, peptic ulcer perforation.

Peptik ülser perforasyonunun ameliyatsız tedavisi: Tek merkez deneyimi

Koray Karabulut1, Mürşit Dinçer2, Rumeysa Kevser Liman2, Sertaç Usta3
1Memorial Şişli Hastanesi, Genel Cerrahi Kliniği, İstanbul
2Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Elazığ
3İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Malatya

AMAÇ: Perforasyon, peptik ülserin nadir bir komplikasyonudur. Peptik ülser perforasyonunun yaygın kabul gören tedavisi cerrahi olmakla birlikte, ameliyatsız tedavi seçilmiş hastalarda bir seçenek olabilir. Bu çalışmada, peptik ülser perforasyonunda ameliyatsız tedavi tecrübemizi paylaşmayı amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2012 ile Eylül 2017 tarihleri arasında peptik ülser perforasyonu tanısıyla kliniğimizde tedavi edilen hastalara ait veriler geriye dönük olarak değerlendirildi. Tanı, fizik muayene ve radyoloji bulguları ile kondu. Ameliyatsız tedavi, vital parametreleri normal olup, fizik muayenede yaygın peritonit bulguları olmayan seçilmiş hastalara aydınlatılmış onamdan sonra uygulandı. Hastaların tamamında ağızdan gıda ve sıvı alımı durduruldu, intravenöz sıvı, antibiyotik ve pantoprazol başlandı.
BULGULAR: Çalışma süresince 41 hasta kliniğimize peptik ülser perforasyonu tanısı ile yatırılarak tedavi edildi. Bu hastaların 35’i ameliyat edilirken altısı konservatif olarak takip edildi. Hastaların tamamında, fizik muayenede karın üst kadranlarda periton irritasyon semptom ve bulguları vardı. Hiçbirinde yaygın peritonit mevcut değildi. Hastaların tamamına direkt karın grafisi ve tomografi çekildi. Ameliyatsız tedavi grubundaki hastaların hiçbirine takip süresince cerrahi veya girişimsel radyolojik bir işlem yapma gerekliliği oluşmadı. Bu gruptaki hastalarda ortanca hastanede kalış süresi dört gündü. Hastaların tamamı sorunsuz olarak taburcu edildi.
TARTIŞMA: Peptik ülser perforasyonlu hastaların çoğunda standart tedavi halen cerrahidir. Ameliyatsız tedavi, vital parametreleri normal olan ve karın muayenesinde yaygın peritonit bulguları olmayan seçilmiş hastalarda bir tedavi seçeceği olarak akılda bulundurulmalıdır. Bu şekilde, gereksiz yere cerrahi yapmaktan ve cerrahinin olası morbidite ve mortalitesinden kaçınmak mümkün olabilir.

Anahtar Kelimeler: Ameliyatsız tedavi, konservatif tedavi; peptik ülser perforasyonu.

Corresponding Author: Koray Karabulut, Türkiye
Manuscript Language: English
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Copied!
CITE