BACKGROUND: In earthquakes and other natural disasters, there is a significant number of injuries directly resulting from trauma. Additionally, due to the disaster’s impact on overloaded health institutions, healthcare providers face significant challenges during earthquakes. In this context, nearby hospitals providing health services play a crucial role. Nonetheless, with proper planning, the health crisis can be managed in the best possible way.
METHODS: A single-center retrospective study was conducted on patients admitted to Mersin City Training and Research Hospital due to injuries attributed to the earthquake that occurred in the southern and mid-eastern regions of Türkiye on February 6, 2023. A total of 2,155 patients meeting the study criteria were included in the analysis.
RESULTS: Of the 2,155 patients enrolled in the study, 46.8% (n=1009) were male, with a mean age of 45.86±17.68 years. Falls (57.2%, n=1233) were the most common mechanism of injury, and 71.9% (n=1550) of cases presented to the hospital on their own. Among the head injuries, the most common types were soft tissue injury and lacerations, while soft tissue injury and rib fractures were most common in the thoracic region. Soft tissue injury and retroperitoneal bleeding were the most commonly recorded types among abdominal injuries, whereas soft tissue injury and fractures were most common in the upper and lower extremities. Fractures were identified in 11.1% (n=240) of cases in the upper extremities and 21.3% (n=458) in the lower extremities. Rhabdomyolysis was one of the most frequently observed injury types (n=443, 20.6%). Crush syndrome and acute kidney injury were recorded in 9.2% (n=198) of cases, leading to a total of 46 amputations in 40 (1.8%) patients and 164 fasciotomies in 132 (6.1%) patients. The orthopedics department performed the most frequent surgical interventions and hospitalizations. Mortality was noted in 2.87% (n=62) of cases.
CONCLUSION: This study demonstrated a significant increase in workload and patient volume following the earthquake. There is a need for a large number of healthcare professionals for expedient intervention in conditions such as fractures, crush syndrome, amputation, and fasciotomy in disasters with a high risk of serious trauma, such as earthquakes. Disaster planning and preparedness for possible consequences will mitigate the healthcare crisis involving the hospitals and lead to significant reductions in mortality and morbidity.
AMAÇ: Deprem ve diğer doğal afetlerde doğrudan travmaya bağlı olarak ciddi sayıda yaralanma meydana gelmektedir. Ayrıca afetin aşırı iş yükü yüklenen sağlık kurumlarını da etkilemesi nedeniyle sağlık çalışanları deprem sırasında önemli zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu bağlamda yakın çevrede sağlık hizmeti veren hastaneler önemli bir rol oynamaktadır. Ancak doğru planlamayla sağlık krizi en iyi şekilde yönetilebilir.
GEREÇ VE YÖNTEM: 6 Şubat 2023'te Türkiye'nin güney ve ortadoğu bölgelerinde meydana gelen depreme bağlı yaralanma nedeniyle Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuran hastalar üzerinde tek merkezli retrospektif bir çalışma yapıldı. Çalışma kriterlerini karşılayan toplam 2155 hasta analize dahil edildi.
BULGULAR: Çalışmamıza dahil edilen 2155 hastanın %46.8'i (n=1009) erkek olup yaş ortalaması 45.86±17.68 yıl idi. Düşmeler (% 57.2, n=1233) en sık görülen yaralanma mekanizması olup, vakaların %71.9'u (n=1550) hastanemize kendi imkanları ile başvurmuştur. Kranial bölgede en sık görülen yaralanmalar yumuşak doku yaralanması ve cilt kesileri iken, torasik bölgede yumuşak doku yaralanması ve kaburga kırıkları en sık görülen yaralanmalardı. Abdominal yaralanmalar içindeen sık yumuşak doku yaralanması ve retroperitoneal kanama saptanırken, üst ve alt ekstremitede ise yumuşak doku yaralanması ve kırıkları en sık olarak saptandı. Olguların %11,1'inde (n=240) üst ekstremitede, %21.3'ünde (n=458) alt ekstremitede kırık tespit edildi.Rabdomiyoliz en sık görülen yaralanma türlerinden biriydi (n=443, %20,6). Vakaların %9.2'sinde (n=198)Crushsendromu ve akut böbrek hasarı saptandı; bu durum 40 (%1.8) hastada toplam 46 amputasyona ve 132 (%6.1) hastada 164 fasiyotomiye yol açtı. Ortopedi bölümü en sık cerrahi müdahale ve hastaneye yatışları gerçekleştirdi. Vakaların %3.0'ında (n=62) mortalite gözlendi.
SONUÇ: Bu çalışma deprem sonrasında iş yükünde ve hasta hacminde önemli bir artış olduğunu ortaya koymuştur. Deprem gibi ciddi travma riski yüksek olan afetlerde kırık, ezilme sendromu, amputasyon, fasiyotomi gibi durumlara hızlı müdahale için çok sayıda sağlık profesyoneline ihtiyaç vardır. Afet planlaması ve olası sonuçlara karşı hazırlıklı olmak, hastaneleri ilgilendiren sağlık krizini hafifletecek ve mortalite ve morbiditede önemli azalmalara yol açacaktır.