A Rapid and safe intravenous access is necessary in almost all patients applying to emergency department (ED) Effective administration of fluids is unavoidably required in certain cases such as polytrauma, shock and burns. Obtaining a peripheral intravenous access and effective fluid administration are generally difficult in these cases due to vascular collapse. In many of these cases, monitorisation of central venous pressure is mandatory. For these reasons, central venous catheterization usually turns out to be an unavoidable procedure in these patients. 186 patients who required central venous catheterization in our ED during the year of 1998 were reviewed. Subclavian vein route was the most common route for central venous catheterization (50%). The indications for central venipuncture was fluid administration and measurement of central venous pressure in the majority of the patients (92%). Traffic accident were the leading cause in the surgical cases (26%) While cerebrovascular accidents were the most common cause in the medical cases (9%). The rates of complications related to the routes used were as follows: Subclavian vein route (10%) internal juguler vein route (4%), femoral vein route (26%). The most common complications were infection around the insertion site in femoral vein route and arterial puncture in subclavian vein attempt. As a result, central venous catheterization is a necessary intervention in EDS. Some complication may occur when applied by inexperienced hands yet, these complications are not contraindications for these insertion. Requirement of fluid administration alone is not an indication for central venous catheter insertion.
Keywords: CENTRAL VENOUS CATHETER, COMPLICATIONS, EMERGENCY DEPARTMENTAcil servislere başvuran hastaların çoğuna süratli bir şekilde ve emniyetli bir damar yolu açmak gerekmektedir. Travma, şok, yanık gibi vakalarda etkili resüsitasyon ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu hastaların bir çoğunda periferik vasküler kollaps olduğundan periferik damar yolu açmak zor olduğu gibi, istenilen derecede etkili replasman sağlanamamaktadır. Ayrıca, bu hastaların bir kısmında mayi replasmanının etkili olup olmadığını anlamak için santral venöz basınç takibi de gerekli olmaktadır. Dolayısı ile çoğu kez santral venöz kateterizasyon kaçınılmaz bir ihtiyaç olmaktadır. Bu çalışmada 1998 yılı içindeki 12 aylık zaman periyodunda acil serviste santral venöz kateter takılan 186 hastanın dosyaları retrospektif olarak incelendi. Santral venöz kateterizasyon için en sık subklavian ven kullanıldı (%50). Hastaların büyük çoğunluğunda kateterizasyon endikasyonu mayi replasmanı ve santral venöz basınç ölçümü idi (%92). Cerrahi acil olgularda en sık acile başvuru nedeni trafik kazası (% 26), dahili olgularda ise Serebrovasküler hastalıklar (%9) idi. Subklavian kateterizasyonda %10; İnternal juguler kateterizasyonda %4; femoral kateterizasyonda ise %26 komplikasyon gelişmiştir. En sık görülen komplikasyonlar femoral yolda enfeksiyon ve subklavian yolda arter kateterizasyonudur.Sonuç olarak; Santral kateter uygulaması özellikle acil servisler için vazgeçilmez bir uygulamadır. Tecrübesiz ellerde bazı komplikasyonları vardır. Ancak bu komplikasyonlar santral kateter takılmasına engel değildir. Sadece mayi transfüzyonu için santral kateter uygulamasına gerek yoktur.
Anahtar Kelimeler: SANTRAL VENÖZ KATETER, KOMPLİKASYON, ACİL SERVİS