BACKGROUND: We aimed to evaluate the microbiological and immunological effects of tissue plasminogen activator (tPA) in a rat model of peritonitis.
METHODS: Twenty-four male Wistar albino rats were divided equally into three groups. Peritonitis and thereafter laparotomy and partial omentectomy were performed in all rats. The control group (C) had no further treatment. The antibiotics group (A) received metronidazole and ceftriaxone. The antibiotic and tPA group (A+T) received the same antibiotics as well as tPA. For microbiological and immunological analysis, blood samples were obtained at the 24th hour, and peritoneal fluid samples were obtained at the 24th and 72nd hours. On the fifth day after surgery, all rats were sacrificed, and the macroscopic findings of the peritoneal cavity were recorded.
RESULTS: The mean number of intraperitoneal abscesses was significantly higher in the control group and the lowest in the twotreatment group (A+T). The levels of cytokines were not significantly different between groups. Giving tPA reduced the number and sizes of the abscesses with no significant difference in inflammatory response.
CONCLUSION: In this experimental peritonitis model, it can be postulated that tPA decreased abscess formation without exaggerating
the inflammatory response.
AMAÇ: Peritonit, cerrahi girişimler sonrasında sık görülen iltihabi bir reaksiyondur. Tedavide antibiyotikler ve cerrahi yer alır. Hayatı tehdit eden enfeksiyonların başında gelmesi nedeniyle alternatif tedavi yöntemleri araştırılmaktadır. Bu çalışmada, sıçanlarda oluşturulan deneysel peritonit modelinde, doku plazminojen aktivatörlerinin (tPA) mikrobiyolojik ve immünolojik etkilerinin değerlendirilmesi amaçlandı.
GEREÇ VE YÖNTEM: Yirmi dört erkek Wistar albino sıçan sekizerli üç gruba ayrıldı. Fekal örnekler steril edildikten sonra, Bacteroides fragilis (104 CFU/ml) ve Escherichia coli (105 CFU/ml) bakteri süspansiyonu eklenerek intraperitoneal olarak sıçanlara uygulandı. Bir saat sonra tüm sıçanlara laparotomi yapıldı, peritoneal kavite debride edildi ve parsiyel omentektomi uygulandı. Kontrol grubuna (K) tedavi uygulanmadı, antibiyotik grubuna (A), günde iki defa intravenöz metronidazol+seftriakson tedavisi uygulandı. Antibiyotik ile birlikte doku plazminojen aktivatörü (A+T) alan üçüncü gruba, cerrahiden sonraki 1., 6. ve 24. saatlerde antibiyotiğin yanı sıra periton içine tPA enjekte edildi. Mikrobiyolojik ve immünolojik analizler için 24. saatte kan ve periton sıvısı, 72. saatte sadece periton sıvısı örneği alındı. Cerrahinin beşinci günü tüm sıçanlar öldürüldü ve peritoneal kavitedeki makroskopik bulgular (apse oluşumu, boyutu ve yerleşimi) kaydedildi.
BULGULAR: Ortalama periton içi apse sayısı kontrol grubunda en yüksek, üçüncü grupta (A+T) en düşük sayıda bulundu. Gruplar arasındaki sitokin seviyelerinde anlamlı farklılık bulunmadı.
TARTIŞMA: Bu deneysel peritonit modelinde, doku plazminojen aktivatörü uygulanmasının enflamatuvar cevabı fazla etkilemeden apse oluşumunu bir miktar azalttığı bulunmuştur.