p-ISSN: 1306-696x | e-ISSN: 1307-7945

Quick Search

SCImago Journal & Country Rank
The epidemiological, etiological, and clinical comparisons of primary and recurrent Dupuytren’s contractures [Ulus Travma Acil Cerrahi Derg]
Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2025; 31(2): 133-139 | DOI: 10.14744/tjtes.2024.95049

The epidemiological, etiological, and clinical comparisons of primary and recurrent Dupuytren’s contractures

Erol Kozanoğlu1, Fethi Sarper Mete2, Bora Edim Akalın1, Dicle Aksoyler1, Ömer Berköz1, Ufuk Emekli1, Rıfat Atilla Arıncı11
1Department of Plastic Reconstructive and Aesthetic Surgery, Istanbul University Istanbul Faculty of Medicine, Istanbul, Türkiye
2Private Practice, Istanbul, Türkiye

BACKGROUND: Dupuytren’s contracture is characterized by the thickening of the palmar fascia. Although extensive literature exists on this disease, changes in lifestyle necessitate the re-evaluation of its epidemiology, etiology, and clinical features. This study aims to revise the current characteristics of Dupuytren’s contracture and to explore potential relationships between these characteristics and recurrence.
METHODS: Patients who underwent surgery for Dupuytren’s contracture between January 2014 and December 2016 were included in this study. Electronic health records were reviewed to collect data on gender, age at surgery, age at the first signs of the disease, dominant hand, profession, cigarette and alcohol consumption, comorbidities and their treatments, the affected hand and digit, operative technique, type of anesthesia, degree of joint contracture severity, and presence of recurrence. Patients with and without recurrence were compared.
RESULTS: A total of 69 patients were included (60 males, nine females) with a mean age of 68.4 years (range: 51-90 years). Unilateral hand involvement was significantly more common. Recurrence occurred in seven patients (six males, one female). Comparison between patients with and without recurrence revealed that involvement of the first ray was significantly associated with recurrence. Partial palmar fasciectomy was the most commonly performed surgical procedure for recurrence treatment. No other significant differences were observed between the groups. The initial contracture angles of the metacarpophalangeal joints were higher compared to those observed in recurrence, whereas the proximal and distal interphalangeal joints were similar.
CONCLUSION: No new recurrence-independent epidemiological, etiological, or clinical factors were identified for Dupuytren’s contracture. However, first ray involvement was significantly associated with recurrence. Partial palmar fasciectomy was the primary surgical approach for treating recurrence. Metacarpophalangeal recurrence was less severe than the initial disease, while proximal and distal interphalangeal recurrences were similar in severity.

Keywords: Clinical, Dupuytren’s contracture, partial palmar fasciectomy, recurrence, thumb

Dupuytren kontraktürünün birincil ve nüks başvurularının epidemiyolojik, etiyolojik ve klinik olarak karşılaştırılması

Erol Kozanoğlu1, Fethi Sarper Mete2, Bora Edim Akalın1, Dicle Aksoyler1, Ömer Berköz1, Ufuk Emekli1, Rıfat Atilla Arıncı11
1İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
2Serbest Hekimlik, İstanbul, Türkiye

AMAÇ: Dupuytren kontraktürü, avuç içi fasyasının kalınlaşmasıyla kendini gösterir. Tanımlanmasından itibaren birçok veri ortaya konmuştur. Fakat, güncel yaşamdaki değişiklikler, bu tür hastalıklarda epidemiyolojik, etiyolojik ve klinik değerlendirmelerin tekrarlanmasını gerektirmektedir. Bu çalışmada, Dupuytren kontraktürünün güncel özelliklerini ortaya koyarken bunların nüks ile olası yeni ilişkilerini de tanımlamak amaçlandı.
GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2014-Aralık 2016 tarihleri arasında ameliyat olan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların cinsiyet, yaş, bulguların ilk ortaya çıktığı dönemdeki yaş, baskın el, meslek, sigara ve alkol kullanımı, ek hastalıklar ve bunlara yönelik görülen tedaviler, etkilenen el, etkilenen parmak, ameliyat yöntemi, anestezi yöntemi, eklemlerin etkilenme açıları ve nüks durumu gibi verileri kayıt edildi. Nüks görülmeyen ve görülen hastaların verileri birbirleriyle karşılaştırıldı.
BULGULAR: Çalışmaya 69 hasta dahil edildi (60 erkek, 9 kadın). Hastaların ameliyat zamanındaki yaş ortalaması 68.4 yıldı (51-90). Tek taraflı tutulum yüzdesi anlamlı olarak yüksekti. Yedi hastada nüks gelişmişti (6 erkek, 1 kadın). Nüks görülmeyen ve görülen hastalar karşılaştırıldığında, birinci parmak tutulumu olan hastalarda daha sık nüks saptandı. Nüks olan hastalarda ön planda parsiyel palmar fasiyektominin tercih edildiği saptandı. Nüks olmayan ve olan gruplar arasında diğer veriler açısından anlamlı fark saptanmadı. Nüks eden hastalarda ilk ameliyat öncesindeki metakarpofalangeal eklem açısının ikinci ameliyat öncesindeki metakarpofalangeal eklem açısından daha büyük olduğu saptandı.
SONUÇ: Dupuytren kontraktürü nüksten bağımsız değerlendirildiğinde herhangi bir yeni epidemiyolojik, etiyolojik ve klinik veri saptanmadı. Birinci parmağı ameliyat edilen hastalarda nüks olasılığı daha yüksektir ve parsiyel palmar fasiyektomi, nüks tedavisinde ön planda tercih edilen cerrahi yöntemdir.

Anahtar Kelimeler: Başparmak, Dupuytren kontraktürü, klinik, nüks, parsiyel palmar fasiyektomi

Corresponding Author: Erol Kozanoğlu, Türkiye
Manuscript Language: English
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Copied!
CITE