Objective: This study aimed to compare the medium- to long-term results of elbow collateral ligament repairs performed with suture anchor.
Methods: Patients undergoing surgery for elbow collateral ligament repairs between 2011 and 2023 were retrospectively analyzed. We included patients who had undergone surgery for complex elbow dislocations. Patients were excluded from the study if they had a previous infection, a fracture and an operation on the same elbow, or stiff elbow and a follow-up period less than 1 year. For the functional evaluation, the range of motion (ROM), the Mayo Elbow Performance Score (MEPS) were used for the postoperative functional assessments. The radiological evaluation used varus and valgus stress radiographs of healthy and operated extremities taken while applying 80 N force with a digital dynamometer.
Results: Thirty-five patients (24 male and 11 female) were included in the study. Eighteen patients had isolated lateral collateral ligament (LCL) injuries, nine patients had isolated medial collateral ligament (MCL) injuries and eight patients had LCL and MCL injuries. The mean age was 32 (18-68) years old, and the follow-up period was 104.8 (32-147) months. The mean value of the MEPS was 92.1±10.3, 22 patients had excellent, 11 patients had good and only two patients had fair results. Patients with isolated LCL and MCL repairs achieved better flexion motion than patients with combined ligament repairs (142.5° and 141.7° vs 138.6°). When compared to operated and healthy extremities, radiocapitellar joint distance (RCJD) was found to increase by 0.8±0.5 mm, and ulnotrochlear joint distance (UTJD) was found to increase by 1.18±0.5 mm, but these changes were not statistically significant.
Conclusion: The results of this study suggest that the use of suture anchors in elbow collateral ligament injuries is a valid solution for treatment and prevention of instability in patients with isolated or combined repairs.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, sütür çapa kullanılarak yapılan dirsek kollateral bağ tamirlerinin orta ve uzun vadeli sonuçlarını karşılaştırmaktır.
Yöntemler: 2011-2023 yılları arasında dirsek kollateral bağ onarımı yapılan hastalar retrospektif olarak analiz edildi. Kompleks dirsek çıkıkları nedeniyle ameliyat edilen hastalar çalışmaya dahil edildi. Daha önce aynı dirsekten enfeksiyon geçiren, aynı dirsekten kırık ve ameliyat geçirme öyküsü olan veya sert dirsek tanısı olan ve 1 yıldan daha kısa takip süresi olan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Fonksiyonel değerlendirme için, eklem hareket açıklığı (EHA), Mayo Elbow Performance Score (MEPS) kullanıldı. Radyolojik değerlendirmede, sağlam ve ameliyat edilen ekstremitelere dijital dinamometre ile 80 N kuvvet uygulanırken çekilen varus ve valgus stres radyografileri kullanıldı.
Bulgular: Çalışmaya 35 hasta (24 erkek ve 11 kadın) dahil edildi. On sekiz hastada izole lateral kollateral ligament (LKL) yaralanmaları, dokuz hastada izole medial kollateral ligament (MKL) yaralanmaları ve sekiz hastada LKL ve MKL yaralanmaları vardı. Ortalama yaş 32 (18-68) yıldı ve takip süresi 104,8 (32-147) aydı. Hastalarımızın ortalama MEPS değeri 92,1 ± 10,3 idi, 22 hastada mükemmel, 11 hastada iyi ve sadece iki hastada orta sonuç vardı. İzole LKL ve MKL onarımlı hastalar, kombine bağ onarımlı hastalara göre daha iyi fleksiyon hareketi elde ettiler (142,5° ve 141,7°'ye karşı 138,6°). Ameliyat edilen ve sağlam ekstremiteler karşılaştırıldığında, ameliyat edilen tarafta radyokapitellar eklem mesafesinin (RKEM) 0,8±0,5 mm, ulnotroklear eklem mesafesinin (UTEM) ise 1,18±0,5 mm arttığı bulundu, ancak bu değişiklikler istatistiksel olarak anlamlı değildi.
Çıkarım: Bu çalışmanın sonuçları, dirsek kollateral bağ yaralanmalarında dikişli çapa kullanılarak yapılan izole veya kombine bağ tamirlerinin instabilitenin tedavisi ve önlenmesi için geçerli bir çözüm olduğunu göstermektedir.