Amaç: Çalışmada; trafik kazasına maruz kalan ve otopsi yapılmadan defnedilen olguların analizi ile adli olgu bildirimi ve otopsinin öneminin vurgulanması amaçlanmaktadır.
Gereç ve Yöntem: Adli Tıp Kurumu Birinci İhtisas Kurulu’nda 2004-2008 yılları arasında düzenlenen raporlar içerisinde trafik kazasına maruz kalmış ve otopsi yapılmadan defnedilmiş bulunan toplam 542 ölüm olgusu retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular: Olguların 376’sı (%69,37) erkek, 166’sı (%30,63) kadın; ortalama yaş 58.50±20,91 (3-98 yaş arasında) idi. En fazla olgu 61-üstü yaş grubunda (301 olgu-%55,53) bulunuyordu. Olguların 336’sı (%61,99) hastanede, 241’i (%44,47) kaza sonrası 1-12 ay içerisinde ölmüş olup ölü muayenesi sadece 124 (%22,88) olguda yapılmıştı. Olguların 344’ünde (%63,5) adli olgu bildirimi yapılmadan Mernis ölüm tutanağı düzenlendiği belirlendi. Kurul kararında; 95 olguda (%17,53) otopsi yapılmadığından ölüm nedeninin belirlenemediği, 57 (%10,52) olguda ise otopsi yapılmadığından kaza ile ölüm arasında illiyet bağı olup olmadığının bilinemeyeceği yönünde görüş belirtilmişti.
Sonuç: Bulgularımız, trafik kazasına maruz kalan olgularda adli olgu bildiriminin gerçekleştirilmesinin ve zamanında otopsi yapılmasının önemini vurgulamaktadır.
Introduction and Aim: In this study, it is aimed to analyze the cases of traffic accident related deaths, that were buried without performing autopsy, in order to increase awareness of the physicians about declaration liability of forensic cases and also emphasize the decleration of the forensic case and autopsy importance.
Material and Method: In the First Specialization Board of Council of Forensic Medicine, 542 death cases that was reported between the years 2004-2008, who were exposed to traffic accidents, and buried without an autopsy being performed, were evaluated retrospectively.
Results: It was found that 69.37% of the cases (n: 376) were male, whereas %30.63 (n: 166) were female; the average age was 58.50±20.91 (between 3-98 years). The age 61 and above was the most frequent age group with 301 cases (55.5%). Of the cases, 336 (61.99%) had died in hospital, 241 (44.46%) had died in 1-12 months following the accident and medico-legal corpse examination was performed only in 123 (22.88%) cases. Three hundred fourty four (63.5%) of the cases were not reported as forensic cases and death certificate was signed by any physician other than medical examiner without declerated as a legal case. According to the decisions of Board; since an autopsy was not duly performed, the cause of death could not be determined for 95 cases (17.5%) and for 57 cases (10.5%) it was not possible to determine whether there was a causality between the accident and death.
Conclusion: Our findingsemphasizes the importance of decleration of the forensic cases and performing autopsy in time in traffic accident victims.