AMAÇ: Yanık yaralanmaları, koruyucu cilt bariyerinin sürekliliğini bozmakla kalmayıp aynı zamanda sistemik etkiler yoluyla invaziv enfeksiyonları ve sepsisi de kolaylaştırır. Yanık sahası, kan ve idrar örnekleri, patojen ajanı belirlemek için sıklıkla kullanılanılır. Bu çalışmanın amacı, hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi tarafından ‘enfeksiyon açısından pozitif’ olarak onaylanan hastaların kültüründeki üremeleri analiz etmek ve bu üremelerin klinik etkilerini değerlendirmektir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya %10’dan fazla yanık yüzey alanı olan ve Enfeksiyon Kontrol Komitesi tarafından “enfeksiyon varlığı” olan yatan hastalar dahil edilidi. Hastalar yaş, cinsiyet, yanık etiyolojisi, toplam yanık vücut alanı (TYVA), inhalasyon hasarı varlığı, sepsis, pozitif kültürler, yara-kan-idrar numunelerinden alınan mikroorganizmalar ve septik odak açısından değerlendirildi.
BULGULAR: Toplam 36 (%10.3) “enfeksiyon pozitif” hastanın 26’sı (%72.2) erkek, yaş ortalaması 44±21 idi. Tüm grupta ortalama TYVA %45.58±23.1 idi. Acinetobacter baumannii, yara kültürlerinde en fazla izole edilen organizma idi. Enfeksiyon varlığı doğrulanan hastalarda, idrar kültürlerinde izolasyon ile mortalite oranları arasında bir korelasyon vardı (p=0.023). Yirmi üçünde (%63.9) sepsis tespit edildi; bunlardan 21’inde inhalasyon yaralanması vardı. İnhalasyon hasarı ile sepsis arasında anlamlı bir ilişki vardı (p=0.015) ve hem sepsis hem de inhalasyon yaralanmasının mortaliteyi artırdığı görüldü (sırasıyla, p=0.027 ve p=0.009).
TARTIŞMA: Çalışmanın verilerine göre, yanıklı hastalarda toplam yanıklı vücut yüzey alanı mortalitede daha büyük öneme sahipken, sepsis ve/veya idrar yolu enfeksiyonu varlığı da mortalite nedeni olarak işaret edilmelidir.
BACKGROUND: Burn injuries facilitate invasive infections and sepsis not only by destroying the continuity of the protective skin barrier but also through systemic effects. The burn wound, blood, and urine samples are frequently cultured to determine the pathogen agent. The aim of this study was to analyze pathogen growth in patients’ cultures confirmed as “infection positive” by the hospital Infection Control Committee and to assess the clinical implications of these growths.
METHODS: Hospitalized patients included in the study were those with a total burned body surface area of >10% and “presence of infection” confirmed by the Infection Control Committee. The patients were evaluated with respect to age, gender, burn etiology, the total body surface area burned (TBSA), the presence of inhalation injury, sepsis, positive cultures, the microorganisms cultured in wound-blood-urine samples, and septic focus.
RESULTS: Of the total 36 (10.3%) “infection-positive” patients, 26 (72.2%) were male; the mean age of patients was 44±21 years. The mean burned TBSA of the whole group was 45.58%±23.1%. Acinetobacter baumannii was the most isolated organism in the wound cultures. In patients with confirmed infection, there was a correlation between the pathogen isolated in urine cultures and mortality rates (p=0.023). Sepsis was diagnosed in 23 (63.9%) patients, of whom 21 had inhalation injuries. There was a significant correlation between inhalation injury and sepsis (p=0.015), and both the presence of sepsis or inhalation injury increased mortality (p=0.027 and p=0.009, respectively).
CONCLUSION: According to the study data, the TBSA burned demonstrated a greater significance for mortality, although the presence of sepsis and/or urinary tract infection should also be noted as a cause of mortality in burned patients.