AMAÇ: İnatçı kırık kaynamaması tedavisi zor, birden çok cerrahi gerektirebilen, bazen periost flepleriyle tedavi gerektirebilen bir durumdur. Periost flepleri kullanımı henüz yaygın olmayan kemik defekti bulunmayan kaynamalar için tercih edilebilen bir yöntemdir. Bu çalışmanın amacı, üst ekstremite uzun kemiklerin inatçı kaynamamalarının tedavisi için medial femoral kondil periost flebi ile ilgili deneyimimizi sunmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM: 2015–2019 yılları arasında üst ekstremitede kemik kaynamaması olan serbest medial femoral kondil periosteal flep ile tedavi edilen yedi hasta geriye dönük değerlendirildi. Daha önce implant revizyonu ve nonvasküler greftleme işlemleri yapılmış ve başarısız olunmuş atrofik kaynamama görülen hastalardan oluşmaktadır. Bunların ikisi humerus, üçü ulna, biri radius ve biri klavikula daydı. Hastaların demografik verileri, kay-namama özellikleri, komplikasyonları ve radyografik bulguları değerlendirildi. Fonksiyonel sonuçlar kol, omuz ve el skorlarına göre değerlendirildi. BULGULAR: Ortalama yaş 41 (23–60), ortalama takip süresi 33 aydı (16–56). Kaynamama süresi 9–24 ay arasında değişiyordu. Ek cerrahi prose-düre gerek duyulmadı. Bir hastanın donör bölgesinde hematom gelişti ve cerrahi drenaj gerektirdi. Bir hastada diz medial kollateral bağ yaralanması meydana geldi. Hastaların hepsinde ortalama üç aylık bir sürede (2–7) kaynama görülmüştür. Ameliyat öncesi Q-DASH skoru 56 (33–95) ve ameliyat sonrası kontrol Q-DASH skoru 5 (0–33) idi ve istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0.017). Tüm hastaların fonksiyonel sonuçları, kol, omuz ve eldeki engellerle doğrulandığı üzere iyileşmiştir.
TARTIŞMA: Medial femoral kondil periosteal flep inatçı kaynamama durumlarında tercih edilen bir tedavi seçeneği sunar. Bu flep, diğer fleplere göre komorbiditesi düşük, atrofik kaynamamalarda yeniden kanlanma ve kemik oluşumu için uygun bir seçenektir.
BACKGROUND: Recalcitrant fracture non-union is a condition that is difficult to treat and may require multiple surgeries, some-times requiring treatment with periosteal flaps. The use of periosteal flaps can be preferred for the treatment of non-unions that do not yet have extensive bone defects. This study aims to share our experience with medial femoral condyle periosteal flap for the treatment of recalcitrant non-union in long bones of the upper limb.
METHODS: Seven patients who underwent treatment for upper limb non-union with a free medial femoral condyle periosteal flap be-tween 2015 and 2019 were retrospectively evaluated. Patients who had previously underwent implant revision and non-vascular grafting procedures and with failed atrophic non-union were included in the study. Non-union was in the humerus in two patients, ulna in three, radius in one, and clavicula in one patient. Demographic data, non-union features, complications, and radiographic findings of the patients were evaluated. Functional results were evaluated according to Quick Disabilities of Arm, Shoulder, and Hand (Q-DASH) scores.
RESULTS: Mean patient age was 41 (23–60) years and the mean follow-up time was 33 months (16–56). Non-union time ranged from 9 to 24 months. Additional surgical procedures were not required. One patient developed a hematoma in the donor site and required surgical drainage. Medial collateral ligament injury of the knee occurred in one patient. Union was observed in all patients in an average of 3 (2–7) months. Mean pre-operative Quick Disabilities of Arm, Shoulder, and Hand (Q-DASH) score was 56 (33–95), while mean post-operative control Q-DASH score was 5 (0–33); the improvement was statistically significant (p=0.017). The functional outcomes of all patients improved, as confirmed by Q-DASH score.
CONCLUSION: The medial femoral condyle periosteal flap offers a viable treatment option for recalcitrant non-unions. This flap has low comorbidity compared to other flaps and is a feasible option for revascularization and bone formation in atrophic non-unions.