AMAÇ: Ciddi travmatik yaralanmalar çocuk yoğun bakım hasta popülasyonunun önemli bir parçası olduğu gibi mortalite ve morbiditenin de önemli nedenleri arasındadır. Çocuk yoğun bakım unitesinde mortalite riskinin değerlendirilmesi, hasta bazlı tedavi kararlarının alınması ve kalite değerlendirmesi açısından önemli bir konudur. BIG skor (Baz açığı+[2.5 x INR] + [15- GKS]) ve Pediatrik Travma Skoru pediatrik travma merkezlerinde travma ciddiyetinin değerlendirilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Bu çalışmadaki amacımız, pediatrik yüksek enerjili travma olgularında travma şiddeti skorları, pediatrik mortalite risk skoru (PRISM – 3) ve yatış laboratuvar verilerinin mortaliteyi belirlemedeki rollerini tespit etmektir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bu geriye dönük çalışma 2018–2020 yılları arasında 3. basamak bir çocuk yoğun bakım ünitesinde yürütüldü. Yüksek enerjili çoklu travma olguları çalışmaya dahil edildi. Yeni gelişen mental ya da motor bozukluklar, posttravmatik epilepsi, trakeostomi ihtiyacı ve ekstremite kaybı olması morbidite olarak tanımlandı. Pediatrik travma skoru, BIG skor, PRISM – 3 skoru ve başvuru laboratuvar incelemeleri mortalite ve morbidite tahmininde kullanıldı.
BULGULAR: Ortanca yaşları 66 (25–134) ay olan 155 olgu çalışmaya dahil edildi. Altmış (%45.2) olgu yüksekten düşme nedeniyle 85 (%54.8) olgu ise motorlu taşıt kazası nedeniyle yatırılmıştı. On üç (%8.5) olguda taburculukta morbiditeler tespit edilirken beş (%3,2) olgu yatış sırasında hayatını kaybetti. Lojistik regresyon analizinde BIG skoru (p=0.01), pediatrik travma skoru (p=0.003), pediatrik mortalite risk skoru (p=0.02), yatış D-dimer değeri (p=0.01) ve yatış albumin değeri (p=0.001) mortaliteyle anlamlı olarak ilişkili bulundu. ROC analizinde ise BIG skoru (kestirim değeri >21.5, AUC: 0.984 %95 GA: 0.943–0.988), pediatrik mortalite risk skoru (kestirim değeri >18, AUC: 0.997 %95 GA: 0.970–1), pediatrik travma skoru (kestirim değeri ≤3, AUC: 0.969 &95 GA: 0.928–0.990,) başvuru albumin düzeyi (kestirim değeri ≤3 g/dL, AUC: 0.987 %95 CI: 0.953–0.998) ve başvuru D-dimer düzeylerinin (kestirim değeri >13100 mcg/L, AUC: 0.776 %95 GA: 0.689–0.849) mortalite açısında yüksek düzeyde prediktif olduğu görüldü.
TARTIŞMA: BIG skoru, pediatrik yüksek enerjili travma hastalarında güçlü bir mortalite ve morbidite prediktörü olarak görünmektedir. Pediatrik mortalite risk skoru, BIG skoruyla benzer prediktif değere sahip görünse de çok daha erken ve hızla değerlendirilebilir olması nedeniyle BIG skoru daha kullanışlı ve güçlü bir prediktör olarak ön plana geçmektedir.
BACKGROUND: Severe traumatic injuries not only constitute an important population of pediatric intensive care unit (PICU) but they also play a major role in mortality and morbidity. Mortality risk assessment of traumatic injuries in the PICU is a delicate issue as it influences the treatment decisions. BIG score (Base Deficit +[2.5 × INR] + [15-GCS]) and the Pediatric Trauma Score (PTS) are utilized in pediatric trauma centers for the assessment of trauma severity. In this research, we aimed to elucidate the predictivity of trauma severity scores, the PRISM-3 (pediatric risk of mortality), and admission laboratory parameters in pediatric patients with high-energy traumas.
METHODS: Children who had been exposed to high-energy polytraumas between 2018 and 2020 and treated in a tertiary care PICU were included in this retrospective analysis. Newly developed mental or motor disabilities, post-traumatic acquired epilepsy, requirement for tracheostomy, and/or extremity loss at PICU discharge were defined as morbidity. The PTS, the BIG score, PRISM-3 score, and admission laboratory parameters were utilized for mortality and morbidity prediction.
RESULTS: A total of 155 patients were included in the study. The median age of the participants were 66 months (25–134). The origin of trauma was fall from height in 45.2% (n=70) of the subjects and traffic accident 54.8% (n=85) of the cases. New morbidities had occurred in 8.7% (n=13) and 3.2% (n=5) of the patients deceased in the ICU. The results of logistic regression analysis indicated that BIG score (p=0.01), PTS (p=0.003), PRISM-3 (p=0.02), admission D-dimer (p=0.01), and albumin levels (p=0.001) were significantly associated with mortality. The receiver operating characteristics curve analysis denoted that BIG score (cutoff >21.5, area under the curve [AUC]: 0.984 95% CI: 0.943–0.988), PRISM-3 score (cutoff >18, AUC: 0.997 95% CI: 0.970–1), the PTS (cutoff ≤3, AUC: 0.969 95% CI: 0.928–0.990), admission albumin level (cutoff ≤3 g/dL, AUC: 0.987 95% CI: 0.953–0.998), and D-dimer level (cutoff >13,100 mcg/L, AUC: 0.776 95% CI: 0.689–0.849) all had high predictive values for mortality.
CONCLUSION: Regarding the results of this research, one can conclude that BIG score is a strong predictor of mortality and morbidity in high-energy pediatric traumas. Although PRISM-3 score has a similar predictive capability, the earlier and easier calculation as-sets of BIG score positions itself as a more useful and powerful predictor for mortality and morbidity in pediatric high-energy traumas.