AMAÇ: Açık kırıklar tüm kas-iskelet sistemi yaralanmaları arasında önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir ve sosyal, ekonomik birçok problemi beraberinde getirir. Gerek uzun tedavi süreleri gerekse işe dönüşün gecikmesi ile oluşan maliyet, bu durumları daha komplike hale getirmiştir. Bu çalışmada alt ve üst ekstremite açık kırıklarında eksternal fiksatör uygulanmış internal fiksasyona geçilen olgularda görülebilen komplikasyonların geriye dönük olarak olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya 2007–2013 yılları arasında tedavi görmüş 49 hasta alındı. Bu hastaların 32’sine ilk yaralanmaları itibariyle kliniğimizde eksternal fiksatör uygulandı, geri kalan 17’si dış merkezde ilk tedavileri olan eksternal fiksatör uygulandıktan sonra kliniğimize başvurdular. Tüm hastaların yaralanma mekanizmaları, eksternal fiksatör ile takip periyodları, eksternal fiksatör sonrası debritman uygulanıp uygulanmadığı, eksternal fiksayondan internal fiksasyona geçerkenki süre, pin dibi enfeksiyonu, kaynama zamanı, geç kaynama, kaynamama, internal fiksasyon sırasında greft kullanımı, internal fiksasyon türü, reoperasyonu, osteomyelit varlığı ve takip zamanları kaydedildi.
BULGULAR: Radius, humerus, tibia ve femur kırıkları için sonuçlar ayrı ayrı değerlendirildi. Kırk dokuz hasta içinde 39 erkek,10 kadın mevcuttu. ortalama takip zamanı tibia için 28.6 ay, femur için 34, humerus için 26.9, radius için 27 aydı. Kırk dokuz hastanın 34’ü alt ekstremite (25 tibia, 9 femur), 15’i üst ekstremte (11 humerus, 4 radius) yaralanmasıydı. Kırk dokuz hastanın 32’sinde pin dibi enfeksiyonu, 11 olguda nonunion, 11 olguda gecikmiş kaynama, iki hastada ise osteomyelit bulguları mevcuttu.
TARTIŞMA: Açık kırıkları tedavi etmek daima zordur. Eksternal fiksasyon sonrası internal fiksasyona geçilen açık kırıklarda komplikasyonlara açıktır ve klinisyenlerin bu konunun bilincinde olup çıkabilecek sorunlara göre plan yapmaları gerekir.
BACKGROUND: Open fractures constitute an important mortality and morbidity cause among all musculoskeletal system injuries and bring along many social and economic problems. The cost occurring due to both long treatment duration and the delay in returning to work made these conditions more complicated. The present study aims to evaluate of the complications which may occur in cases with an application of internal fixation following external fixator in upper and lower extremity open fractures retrospectively.
METHODS: Forty-nine patients, who applied to the emergency service between 2007 and 2013, participated in this study. Thirty-two of these patients consisted of the patients to whom external fixator was first placed, and then internal fixation was performed by us, while 17 patients were treated in another center with the external fixator, and then their treatments were performed by us. All patients’ injury mechanism, duration of follow-up with an external fixator, whether debridement was performed after external fixator, the period between external fixation and internal fixation, pin site infection, duration of the union, delayed union, nonunion, whether bone graft was used during internal fixation, internal fixation type, reoperation, development of osteomyelitis and follow-up parameters were recorded.
RESULTS: Results were evaluated separately for radius, humerus, tibia and femur fractures. Of the 49 patients, 39 were male, and 10 were female. Mean follow-up time for tibia 28.6 months, for femur 34, for humerus 26.9, for Radius 27 months. Of the 49 patients who participated in this study, 15 applied with upper extremity (11 humeri, 4 Radius) injury and 34 applied with lower extremity (25 tibias, 9 femora) injury. Of the 49 patients, 32 had pin tract infection, 11 had nonunion, 11 had delayed union, two had osteomyelitis.
CONCLUSION: Open fractures are always hard to treat. After external fixation to the internal fixation process have some complications, phsycians should be aware of all these problems and plan according to the situation.